28 Mayıs 2008 Çarşamba

BUĞDAY ÇİMİ

Hepinize selamlar. Bu akşam sizlere birkaç gün önce öğrenmiş olduğum harika bir besin ve enerji kaynağından bahsetmek istedim. Buğday çimini evlerinizde kendinizde kolaylıkla yetiştirebilirsiniz. üstelik bunun için toprağa da gerek yok. nasıl mı? Öncelikle cam veya porselen bir kaba ihtiyaç var. Ayrıca o yılın mahsulü olan ve organik olması tercih edilen buğdaya. Geriye sadece ince bir temiz tülbent veya kahve filtesi türünde bir kağıt gerekli. Cam kabınızın tabanına kahve filtrenizi veya tülbentinizi yerleştirdikten sonra buğdaylarınızı serpip üstüne tekrar filtre kağıdı kapatarak veya tülbenti örterek buğdaylarınızı arada bırakın. Daha sonra klorlu olmayan şişe içme suyuyla çiçeklerinizi suladığınız sprey şişelere bu suyu koyarak püskürtme yoluyla sürekli nemli kalmalarını sağlayınız. 3-5 günde buğdaylarınız çimlenecek. Bunları ister çerez gibi kök ve filizi bir arada olacak şekilde tüketin. İsterseniz salatalarınıza serpip tüketin. eğer daha fazla çimlendirmek isterseniz sulamaya devam edip 4-10 cm boyunda çimler elde edip suyunu sıkıp içebilirsiniz. Ben hemen yarın yapmaya başlayacapım ve ailemin beğenisine sunacağım. Aşağıdaki yazı ise tamamen alıntıdır. Sabah gazetesinde yayınlanmış bir yazıdır. Sevgiyle ve sağlıkla kalın.


Her derde deva buğday çimi Geçtiğimiz günlerde basında yer aldığı gibi, anti-aging araştırmalarının yeni gözdesi buğday çimlerinin ya da filizlerinin suyu! Hiç dikkat ettiniz mi... Tamamen etobur olan kedi ve köpekler bile zaman zaman çim yerler. Çünkü doğadaki tüm canlılar gibi onlar da kendilerine neyin yararlı olduğunu içgüdüleri sayesinde çok iyi bilirler. Buğday çiminin önemi öncelikle yaprakların, yeşil görünmesini sağlayan klorofil içeriğinden gelir. Klorofil birçok bitkide bulunur. Buğday çimi yenilebilir canlı klorofil için bildiğimiz en uygun ve en zengin doğal kaynaktır. İçeriğindeki klorofil oranı yüzde 70'i bulur.KANI TEMİZLER* Klorofil neden bu kadar önemlidir? Klorofil güneşin yaşam veren gücünün bir başka formudur. Bu madde bitki yaşamının temelidir. Biliyorsunuz ki bitkiler şu güzel dünyamızı, akıl almaz mükemmellikteki sistemi ayakta tutan en önemli etkendir. Yağmur ormanlarının azalmasıyla başımıza neler gelebilir, düşünmek bile istemiyorum... Klorofilin besin olarak önemi, 1911 yılından bu yana inceleniyor. Klorofilin en önemli özelliklerinden birisi, insan kanında oksijen taşıyan kırmızı kan hücreleri olan hemoglobinle hemen hemen aynı kimyasal yapıya sahip olmasıdır. Klorofil ağızdan alındığında, kırmızı kan hücrelerine hemen karışır ve kanımızı temizler. Klorofil dokuların iyileşme hızını arttırır. Bu nedenle uzun yıllardır kanserli hastaların tedavisinde kullanılıyor.* Buğday çimi ile mükemmel detox! Araştırmalara göre, buğday çiminde 20 çeşit amino asit, diğer gıdalarda bulunmayan yüzlerce farklı enzim bulunmaktadır. Organik toprakta yetişen buğday filizleri, 102 doğal mineralin 90 tanesini içinde barındırır. Bu gerçekten istisna sayılacak bir zenginliktir. Buğday çimi taze olarak tüketilirse; metabolizmayı uyarır, tiroid bezlerinin sağlıklı çalışmasını sağlar, lenf sistemini temizler, kalbin fonksiyonlarını arttırır, kan basıncını normalleştirir, kolesterolü düşürür, iç organlarımızı özellikle rahmi, akciğerleri, karaciğeri, böbrekleri ve bağırsakları temizler. Sindirim sisteminde kötü koku yaratan bakterileri yok eder. Buğday çimi bir sağlık ve gençlik iksiridir. Bir bardak buğday çiminde, 5000 mg klorofil ve 92 mineral dışında hiç küçümsenmeyecek oranda vitaminler bulunur. Bunların başlıcaları 2000 mg ile C vitamini, 360 mg. E vitamini, F, K ve B grubu vitaminleridir. Buğday çimeni suyu; havuç suyu, sebze suları ve diğer meyve suları ile karşılaştırıldığında, onlardan daha güçlü detox etkisi olan bir maddedir.* Buğday çimi ve cildimiz: Buğday çimi suyu; başta sedef ve egzema olmak üzere, yara, yanık, kaşıntılar, güneş yanıkları, böcek sokmaları ve her türlü cilt tahrişine iyi gelir. Az miktarda kullanıldığında diş çürümelerini ve diş eti hastalıklarını önler. Gargara yapılırsa boğaz enfeksiyonlarını iyileştirir. Saçlı deriye sürerseniz, saçlarınızın kalitesini yükseltir.PİŞİRMEDEN TÜKETİN Başucunuza buğday çimi ektiğiniz bir saksı koyarsanız, gece boyunca havası temizlenmiş, bol oksijenli bir odada güzel güzel uyursunuz.* Önerilen doz: Buğday çimi tazeyken yararlıdır. Pişirecek olursanız tüm değerini kaybeder. Sağlığınızı korumak için günde 2-8 yemek kaşığı kadar içmeniz yeterlidir. Tedavi amacıyla kullanılacaksa günlük doz 8-16 yemek kaşığına kadar çıkarılabilir. Tabii hepsi birden içilmez. Bu dozlar gün içinde bölünerek alınmalıdır.

6 Mayıs 2008 Salı

DENİZ BÖRÜLCESİ SALATASI


Merhabalaaar,
Efendim bu akşam sizlere egenin meşhur ot salatalarından birini; deniz börülcesini tanıtacağım. Tabii tarifini de vereceğim. Genellikle tuzlu su ve deniş kenarlarında doğal olarak etişen bir ot bu. Tek yıllık, etli (sukkulent), tuzcul bir bitki. Çiçekli bitkiler arasında tuza en dayanıklı bitkidir. Tohumları tatlı suda çimlenebilir. Bitkiden yayılan tohumlar tatlı su kaynağı bulana kadar 50 yıl çimlenme özelliklerini korurlar. Bir bitkinin tamamen su altında kalarak ölümü gerçekleştikten sonra ortalama 10.000 civarında tohum doğaya saçılır.
Sodyum, potasyum, magnezyum, iyot, kükürt, kalsiyum, fosfor, demizr, çinko, manganez ve bakır içerir. İçerdiği bu minerallerden dolayı çok eski yıllarda sabun ve cam yapımında dahi kullanılmıştır.
Ayrıca yüksek oranda iyot içrdiğinden iyot eksikliği nedeniyle oluşan guatr hastalığına karşı da tedavi edici özelliği vardır.
malzemeler ve yapılışı:
Pazarlarda genelde 250-300 gr'lık demetler halinde satılan börülcelerden alınır. Kök kısımları bıçakla kesilip atıldıktan sonra kaynar suda (tuz atılmadan çünkü zaten kendisi tuzludur) 30-45 dakika haşlanır. Süzülüp soğuduktan sonra elle içinin kılçıkları ayıklanıp yeşil etli kısımları tabağa alınır. zeytin yağı ve limon suyuyla tatlandırılır. benim önerim az tuzlu tulum peyniri rendesi veya taze kaşar peyniri rendesiyle de denemeniz.
Afiyet Olsun.